Forex’te Teknik Analiz Nasıl Yapılır?

BY Ahmet Demir

|October 8, 2025

Piyasalar hızlıdır; bazen göz açıp kapayıncaya kadar yön değiştirir. Bu yüzden ilk soru genelde aynıdır: teknik analiz nasıl yapılır ve buna gerçekten nereden başlanır? Yöntem çoktur, bu konuda konuşulanlar ise daha da fazladır. Yine de iyi haber şu: doğru yapı taşlarıyla, karmaşayı sistemli bir çerçeveye dönüştürmek mümkündür. Grafikler, göstergeler, destek–direnç. Bunların hepsi bir amaç taşır: belirsizlikten olasılık üretmek ve bunu disiplinle yönetmek.

Teknik Analizin Temelleri

Önce çerçeveye bakmak gerekir. Teknik analiz nedir sorusuna sağlam bir yanıt verilmeden ilerlemek, pusulasız denize açılmak gibidir. Teknik analiz, kabaca fiyatın söylediklerini dinleme sanatıdır; ama “sanat” tek başına yetmez, yönteme ihtiyaç duyar. Burada varsayım şudur: piyasadaki bilgi, duygu ve beklenti büyük ölçüde fiyata yansımıştır. Bu yüzden geçmiş hareketlerin sistematik incelenmesi, gelecekteki olası yön hakkında istatistiksel ipuçları sağlar.

Klasik omurga ise Dow Teorisi’nden gelir: fiyatlar trendler halinde hareket eder; trendler, devam eğilimindedir ve geçmiş benzer koşullarda benzer davranışlar üretmeye meyillidir. Elbette bunlar deterministik değil olasılık temellidir. İşte bu nedenle “teknik analiz nasıl yapılır?” sorusunun profesyonel yanıtı bu kurallı bir süreç içerir: hedef tanımı → veri seçimi → araçlar → sinyalin doğrulanması → risk yönetimi. Öğrenmesi zaman alır; fakat sistem kurulduğunda, kararlar daha tutarlı hâle gelir.

Bu noktada ikili bir fayda öne çıkar: birinicisi, grafiğin dilini öğrenirsiniz (hangi formasyon ne diyor?); ikincisi ise kendi davranışınızı yapılandırırsınız (hangi sinyale nasıl tepki vereceksiniz?). Kısacası teknik analiz, sadece fiyatı anlamayı değil, kendi karar mekanizmanızı standardize etmeyi de öğretir. Bu yüzden iyi bir analiz rehberi, teori kadar uygulama örneği de içermelidir.

Grafikler ve Fiyat Desenleri

Grafikler, piyasanın hikâye anlatma biçimidir. Çizgi grafik, ana yönü sadeleştirir; çubuk grafik, açılış–kapanış ile en yüksek–en düşük aralığını gösterir; mum grafik ise psikolojiyi görünür kılar. Bir doji, kararsızlığa; hammer, alıcıların dipten gelen karşı atağına; engulfing ise momentumdaki olası değişime işaret edebilir. Sinyalin gücü, bağlama bağlıdır: trendin neresinde göründüğü, volatilitenin düzeyi, zaman dilimi. Hepsi sonucu etkiler.

Formasyonlar da benzer bir mantıkla okunur. Omuz–baş–omuz çoğu zaman zirve dönüşleriyle; üçgen ve bayrak formasyonları ise devam senaryolarıyla anılır. Lakin tek bir desen, nihai kanıt değildir. Profesyonel yaklaşım, çoklu teyit arar: formasyon + hacim davranışı + momentum göstergesi gibi. Bu disiplin, “gördüm–aldım” refleksinin önüne set çeker ve karar kalitesini artırır.

Sorunun özüne geri dönelim: teknik analiz nasıl yapılır diye yola çıktığınızda, ilk pratik kazanımınız mumların ve formasyonların bağlamla birlikte okunmasıdır. Aksi hâlde, aynı desen farklı bölgede bambaşka şey anlatabilir. Bir günlük grafikteki bullish engulfing, beş dakikalıktakinden çok daha güçlü bir sinyal olabilir; çünkü katmanlı zaman dilimlerinde, üst çerçevenin etkisi ağır basar.

Destek ve Direnç Bölgeleri

Destek ve direnç, piyasanın görünmez eşiğidir. Alıcıların “buradan toplamayı severiz” dediği zemin: destek. Satıcıların “burada bırakırız” dediği tavan dirençtir. Basit gibi görünür, ama inceliği belirginleştirmede yatar. Çıplak gözle çizilen yatay seviyeler yetmeyebilir; fitil kümeleri, kapanış yoğunlukları, dönüm noktaları birlikte değerlendirilmelidir. Rol değişimi (role reversal) sık görülür: kırılan bir direnç, sonraki testte desteğe dönüşebilir.

Burada altın parantezi açmak yerinde olur: altın destek direnç nedir sorusu, yalnızca XAUUSD’nin değil, destek–direnç metodolojisinin bütününün anlaşılması açısından kıymetlidir. Altın, haber akışına duyarlılığı ve likiditesiyle “temiz” tepkiler üretir; seviyeler, sıklıkla daha yüksek tutarlılıkla çalışır. Fakat bu, tek başına yeterli değildir. Sahte kırılmalar (false break) için teyit şarttır: mesela kırılım sonrası kapanış beklemek, fitil hareketlerini eler; yahut kırılımın hacimle desteklenmesi, sinyal kalitesini artırır.

Son bir uyarı: tek bir dokunuşla çizilen “tek çizgi” seviyeler, sık yanıltır. Profesyonel yaklaşım bölge (zone) kavramını kullanır; çünkü fiyat, çoğu zaman milimetrik noktalara değil, alanlara tepki verir. Bu alanların belirlenmesi, forex teknik analiz yöntemleri arasında en pratik getirisi olanlardan biridir.

Trend Analizi ve Hareketli Ortalamalar

Trend, analizin kalbidir; gerisi ayrıntı. Yükselen trendde dipler yükselir, düşen trendde tepeler alçalır. Kulağa basit gelir, fakat pratikte asıl mesele, zaman dilimi seçimidir. Saatlik grafikte düşen, günlükte hâlâ yükselen bir enstrüman görebilirsiniz. Bu yüzden çoklu zaman dilimi analizi (multi-timeframe) esastır: üst çerçeve yönü belirler, alt çerçeve giriş–çıkışları inceltir.

Hareketli ortalamalar (SMA, EMA) burada yardımcı pusulalar sunar. Örneğin EMA 20–50 kesişimi, kısa–orta vadeli momentum değişimini işaret edebilir; golden cross / death cross yorumları ise daha geniş perspektifte anlam kazanır. Fakat unutmayın: ortalamalar gecikmeli göstergelerdir; bu da planlamayı öne çıkarır. Girişler, çıktılar ve risk–ödül oranı, gecikmenin yaratabileceği hatayı telafi edecek şekilde tasarlanmalıdır.

Hangi ortalamaya bakmak gerekir? Araç, bağlama göre seçilir. Volatilitesi yüksek paritelerde (ör. GBP çaprazları) daha hassas EMA’lar, daha net uyum verebilir; durağan enstrümanlarda SMA ile gürültü azaltılabilir. Nihayetinde amaç, trendin gövdesine yakın kalmak; fakat “her kıpırdamayı” trend değişimi sanmamaktır. Profesyonellik, sabırla elde edilir.

Göstergeler ve Osilatörler

Göstergeler, fiyatın arka planındaki ritmi işitmenizi sağlar. RSI (Göreceli Direnç Emdeksi), aşırı alım–satım bölgeleriyle döngüsel hareketi işaret eder; MACD, trend gücü ve yön değişimini; Bollinger Bantları, volatilitenin yoğunlaşıp gevşediği anları görünür kılar. Stokastik, kısa vadeli aşırılıkları yakalamada etkilidir; Fibonacci düzeltmeleri ise olası geri çekilme bölgelerini söyler. Ancak tek başına hiçbir gösterge “mutlak” değildir. Güvenilirlik, birleşimlerde doğar: örneğin destek bölgesinde görülen RSI dönüşü + Bollinger orta bandı üzerinde kapanış, anlamlı bir senaryo üretebilir.

Gelin bu bölümde pratik bir dokunuş yapalım. Göstergeleri yalnızca “ekran süsü” olmaktan çıkarıp, işlem sürecinizin parçası hâline getirmenin iki yolu vardır: (1) Giriş sinyali → doğrulama sinyali → çıkış kuralı şeklinde basamaklı kurgulama; (2) göstergeleri zaman dilimlerine göre işlevsel ayrıştırma (ör. günlükte trend filtresi, 1 saatte tetikleyicidir). Böylece karmaşa azalır; hata yapan gölge değil, açık bir kural olur ve düzeltilebilir.

Tam da bu noktada, ilk çapamızı yerleştirelim ve yalnızca burada TIO Markets’e değinelim: Teknik analiz araçlarını kullanarak piyasa trendlerini belirlemek ifadesi, uygulamaya geçmek isteyen okuyucu için doğru adımı tarif eder. Bu başlık altında, TIO Markets bünyesinde yer alan teknik analiz içeriklerinin, göstergelerin kurulumundan sinyalin yorumlanmasına kadar somut örnekler sunduğunu belirtmek yerinde olacaktır. Diğer çapaları farklı başlıklarda ele alacağız.

Yöntemden Sisteme: Kısa Bir Yol Haritası

Teknik analiz parçalı bir uğraş gibi görünse de özünde sistem önceliklidir. Strateji kurgusu için sade bir akış düşünebilirsiniz:

  1. Enstrüman ve zaman dilimi seçimi (parite, volatilite profili, likidite saatleri).
  2. Trend filtresi (örneğin günlük EMA 50 üzerinde yalnızca uzun süreli trend aramak gibi).
  3. Giriş tetikleyicisi (formasyon, RSI dönüşü, MACD sıfır çizgisi geçişi).
  4. Teyit (kapanış, hacim davranışı, üst zaman dilimi uyumu).
  5. Risk–ödül çerçevesi (ör. 1:2’den düşük oranlara işlem açmamak).
  6. Yönetim (kısmi kâr alma, iz süren stop / trailing, zaman bazlı çıkış).

Forex eğitim rehberi tadında” bir yaklaşım tam da budur: soyut kavramları, adım adım tekrarlanabilir bir rutine dönüştürmek. Böylelikle yalnızca daha iyi işlemler değil, daha tutarlı kararlar üretirsiniz. Çünkü piyasa kadar zihin de dalgalanır; süreç, oynaklığı dengeler.

Zaman Dilimleri ve Bağlam (Kısa Not)

Kısa vadede gördüğünüz şey, uzun vadede bir “gürültü” olabilir. Bu nedenle çoklu zaman dilimi yaklaşımı, her stratejinin “görme bozukluğunu” düzeltir. Günlük trend yükselirken, 15 dakikada görülen düşüş, yalnızca sağlıklı bir geri çekilme olabilir. Tam tersine, günlükte düşen bir piyasada saatlikteki yükselişler, çoğu zaman tepki niteliğindedir. Bu ayrımı bilinçli kurabilen yatırımcılar, forex teknik analiz yöntemleri arasında en kalıcı avantajı edinir.

Zamanlama ve Strateji Geliştirme

Stratejinin özü, neyi değil, ne zaman yapacağınızı bilmektir. Analiz doğru olsa bile zamanlama hatalıysa, sonuç genellikle hayal kırıklığı olur. Piyasada giriş noktası kadar çıkış planı da aynı öneme sahiptir. Çünkü kârı korumak, onu elde etmekten daha zordur.

İyi bir teknik analist, sinyali gördüğü anda değil, teyidi aldığı anda harekete geçer. Bu bazen bir mumun kapanışını beklemek anlamına gelir, bazen de üst zaman diliminde yönün aynı yönde olduğunu doğrulamayı. “Erken giriş cesaret ister” derler, ama çoğu zaman disiplin, cesaretten daha değerlidir.

Strateji kurarken sade olun. Üç veya dört temel kural, on göstergeden daha işlevseldir. “Trend yönünde işlem yap, destekten al, dirençten sat” gibi basit prensipler hâlâ geçerlidir — yeter ki bağlamla birlikte yorumlansın. Bu noktada stratejiyle psikoloji el ele yürür; çünkü kurallara sadık kalmak, analiz yapmaktan daha zor olabilir.

Scalping, swing veya pozisyon yatırımı… Hangi tarzı seçerseniz seçin, hepsi zaman yönetimiyle ilgilidir. Scalper saniyeleri, swing yatırımcı günleri, pozisyon yatırımcısı ise haftaları yönetir. Aralarındaki fark, yalnızca süre değil, sabır eşiğidir. Bu da kişisel uyum gerektirir: herkesin risk toleransı, iş yoğunluğu veya dikkat süresi aynı değildir.

Risk Yönetiminin Temelleri

Teknik analizde en sık göz ardı edilen konu, paradoksal biçimde, riskin kendisidir. Çoğu yatırımcı, kazancı planlar ama kaybı ölçmez. Oysa profesyonellik, her şeyden önce kaybı sınırlama sanatıdır.

Örneğin 10.000 dolarlık bir hesapta işlem başına %2 risk almak, 200 dolarlık bir potansiyel kayba denk gelir. Bu sınır, basit görünse de psikolojik olarak büyük fark yaratır. Çünkü küçük kayıplar, zihinsel dengeyi bozmadan devam etmenizi sağlar. Uzun vadeli başarı, yüksek kazanç oranından değil, kontrollü istikrardan doğar.

Burada devreye pozisyon büyüklüğü hesaplaması girer. Giriş noktası ile zararı durdur (stop loss) arasındaki pip farkı, risk seviyenize göre lot büyüklüğünü belirler. Bu, matematiksel bir disiplin gibi görünür ama aynı zamanda duygusal bir sigortadır. Çünkü önceden tanımlanmış bir risk, spontane kararların önüne geçer.

Zararı durdur, yalnızca zararı değil, disiplinsizliği de sınırlar. Bir işlem “belki döner” umuduna bırakıldığında, artık analiz değil, kumar oynanıyordur. Bu yüzden stop seviyesi, fiyat grafiğinden değil, mantıktan türetilmelidir. Fiyatın doğal nefes aralıklarını tanıyın; çok sıkı stop emri, rastgele kayıplar getirir, çok geniş stop emri ise sermayeyi gereksiz yere riske atar.

Ve elbette, kaldıraç. Forex’in cazibesinin ardında gizlenen bıçak gibidir. Kaldıraç, sermayeyi büyütmez; yalnızca hareketleri hızlandırır. Bu da hem kazancı hem kaybı aynı oranda büyütür. Deneyimli yatırımcılar bunu bilir: yüksek kaldıraç, fırsat değil, stres üretir. Gerçek güç, pozisyonu yönetme sabrındadır.

Bu aşamada ikinci çapayı (anchor) yerleştirmek uygun olur: Gerçek piyasa koşullarında işlem pratiği yapmak için demo hesap açın. TIO Markets bu konuda yeni başlayanlara güvenli bir geçiş alanı sunar. Demo hesaplarda işlem yapmak, yalnızca alım-satım pratiği değil, aynı zamanda duygusal farkındalık kazandırır. Hatalar, burada öğretmendir; çünkü para kaybetmezsiniz ama bilgi kazanırsınız. Bu yaklaşım, profesyonel risk yönetiminin ilk adımıdır.

Kaldıraç ve Pozisyon Yönetimi

Kaldıraçla işlem yapmak, bir anlamda mikroskopla çalışmak gibidir. Görüş netleşir ama hareket alanı daralır. Küçük bir titreşim, büyük sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden yüksek kaldıraç, tecrübeyle orantılı kullanılmalıdır.

Örneğin 1:100 kaldıraç, 1.000 dolarlık teminatla 100.000 dolarlık işlem açmanızı sağlar. Ancak 100 pip’lik bir hareket, teminatın %10’una denk gelir. Matematik basittir; psikoloji ise karmaşık. Çünkü kaybın büyüklüğü değil, hızlı oluşu yatırımcıyı yıpratır. İşte bu nedenle, profesyonel yaklaşım pozisyonu kademeli yönetir.

Pozisyon büyüklüğünü azaltmak, çoğu zaman kayıptan kaçmak değil, kontrol kazanmak anlamına gelir. Aynı zamanda kâr almayı planlamak da bu yönetimin bir parçasıdır. Belirli bir hedefe ulaşıldığında pozisyonun bir kısmını kapatmak, duygusal rahatlama sağlar ve kalan pozisyonun daha objektif yönetilmesine olanak tanır.

Bir diğer kritik unsur da “paralel korelasyon” farkındalığıdır. EUR/USD ve GBP/USD gibi yüksek korelasyonlu paritelerde aynı yönde pozisyon açmak, farkında olmadan riskin ikiye katlanması demektir. Çeşitlendirme, yalnızca portföyde değil, pozisyon mantığında da geçerlidir.

Kaldıraç, doğru kullanıldığında finansal bir araçtır; yanlış kullanıldığında duygusal bir tuzaktır. Tüm mesele, hızla değil, bilinçle büyümektir.

Risk–Ödül Oranı ve İşlem Disiplini

Her işlem, bir denge denklemidir: potansiyel kazanç / potansiyel kayıp.
Profesyonel yatırımcılar genellikle 1:2 oranını minimum standart olarak kabul eder. Bu, bir işlemde 100 dolar riske atarken 200 dolar hedeflemek anlamına gelir. Fakat bu oran statik değildir; piyasa koşullarına, volatiliteye ve strateji türüne göre uyarlanır.

Kural basittir: risk–ödül oranı kötü olan bir işlem, istatistiksel olarak kâr ettirse bile sürdürülebilir değildir. Uzun vadede kaybedersiniz. Çünkü başarı, tek bir kazançtan değil, yüzlerce tekrarın ortalamasından doğar.

Bu noktada çapası doğal şekilde yerleşir. TIO Markets kullanıcıları, MT4 ve MT5 platformlarında göstergeleri stratejilerine göre kişiselleştirebilir; bu da risk–ödül oranlarını gerçek zamanlı olarak takip etmeyi kolaylaştırır. Platformun esnekliği, yalnızca görsel değil, davranışsal kontrol sağlar — özellikle stop ve hedef seviyelerinin ölçülü şekilde ayarlanmasında bu elzemdir.

Birçok profesyonel yatırımcı, işlem günlüğü (trading journal) tutar. Bu günlük, yalnızca sonuçları değil, duygusal durumu da kayıt altına alır. Çünkü bazen hata stratejide değil, ruh hâlindedir. Birkaç kötü günün ardından aynı kuralı farklı uygulamak, çoğu zaman en pahalı hatadır. İşte bu yüzden disiplin, başarı oranından daha önemlidir.

Strateji Optimizasyonu ve Esneklik

Her strateji, zamanla eskir. Piyasa koşulları değiştikçe volatilite, likidite ve tepki süresi de değişir. Bu nedenle teknik analiz yalnızca öğrenilmez, sürekli güncellenir.

Bir sistem belirli bir dönemde iyi çalışırken, farklı bir dönem aynı performansı göstermeyebilir. Burada yapılması gereken şey, stratejiyi tamamen terk etmek değil, parametreleri yeniden kalibre etmektir. Örneğin RSI için 14 yerine 21 periyot denemek, stop mesafesini volatiliteye göre ayarlamak veya giriş teyidini farklı bir zaman diliminde aramak gibi.

Profesyonel yatırımcı, sistemi kutsal metin gibi görmez; onu yaşayan bir organizma gibi izler. Bu da özgüven değil, veriye sadakat gerektirir. Çünkü veri, yanılmaz değilse de tutarlıdır. Her işlem, istatistiksel olarak anlam taşır; yeter ki kayıt altına alınsın.

Ve unutmayın, stratejinin değeri kazandırmasında değil, sizi hata yapmaktan alıkoymasında yatar.

Yatırımcı Psikolojisi

Teknik analiz, yalnızca grafiklerle değil, zihinle de ilgilidir. Çünkü ekranda gördüğünüz fiyat kadar, onu nasıl yorumladığınız da sonucu belirler. Bazı yatırımcılar kaybı kabul edemez, bazıları ise kârdayken bile huzursuz olur. Duygularla başa çıkmak, strateji kurmaktan genellikle daha zordur.

Korku, çoğu zaman geç girmenize; açgözlülük ise erken çıkmanıza neden olur. “Ya kaçırırsam” düşüncesiyle yapılan her işlem, aslında plan dışıdır. Profesyoneller için disiplin, heyecanı bastırma sanatıdır. Çünkü piyasada en pahalı duygu, acelecilikdir.

Duygusal dengeyi korumanın en etkili yolu, önceden tanımlı kurallara sadık kalmaktır. Bir işlem zarar ettiğinde sinirlenmek doğaldır; ama ikinciyi aynı şekilde açmak, hatayı kalıcılaştırır. Bu yüzden iyi yatırımcılar, “birkaç saniyelik pişmanlık” yerine “uzun vadeli istikrarı” tercih eder.

Burada küçük bir fark yaratmak mümkündür: ekranın başında geçirdiğiniz zamanı azaltmak bunlardan biridir. Evet, az bakmak bazen daha iyidir. Sürekli fiyatı izlemek, bilinçsiz müdahalelere yol açar. Analiz etmekle kontrol etmeye çalışmak arasında ince bir çizgi vardır.

Sık Yapılan Hatalar

Yeni başlayanların çoğu, kazandıran formülü arar — oysa problem formülde değil, uygulamadadır. Teknik analiz bir araçtır; başarıyı garantilemez, yalnızca olasılığı yönetir. İşte sık karşılaşılan bazı hatalar:

  • Fazla gösterge kullanmak; ekranı karmaşık hâle getirip kararı zorlaştırmak.
  • Tek bir sinyale güvenmek; teyit aramamak.
  • Zararı durdur emri (Stop loss) koymamak veya sürekli kaldırmak.
  • Her dalgalanmayı fırsat sanmak.
  • Kazançtan sonra özgüveni kaybetmek ve kural dışına çıkmak.

Bunların ortak noktası aynıdır: plansızlık. Planı olmayan işlem, rastgeleliktir; rastgelelik ise uzun vadede kaybettirir. Profesyonel yatırımcılar hata yapar, ama aynı hatayı iki kere yapmaz.

Bir örnek vermek gerekirse: birçok kişi önemli ekonomik veri açıklamalarında (örneğin NFP, faiz kararları, enflasyon verileri) işlem açar, çünkü hareket büyüktür. Ama bu hareketin yönü değil, yoğunluğu öngörülemezdir. Böyle zamanlarda zararı durdur emri (stop loss) kayar, spreadler ise genişler. Bu yüzden analiz kadar sabır da stratejinin parçası olmalıdır.

İşte burada son TIO Markets çapası kendiliğinden oturur: Risk yönetimini desteklemek için ekonomik takvimi düzenli takip edin. TIO Markets platformundaki ekonomik takvim aracı, bu tür dönemlerde yatırımcılara zamanlama konusunda yardımcı olur. Hangi verinin ne zaman açıklanacağını bilmek, sadece analiz değil, hazırlık demektir. Hazırlık ise panik yerine kontrol getirir.

Öğrenme ve Pratik Önerileri

Her beceri gibi teknik analiz de tekrarla gelişir. Kitap okumak, video izlemek, seminer dinlemekgibi. Hepsi faydalı, ama asıl öğrenme grafik başında olur.

Bir gün boyunca EUR/USD’nin yalnızca bir saatlik grafiğini izleyin, sonra aynı pariteyi dört saatlikte inceleyin. Farklı zaman dilimlerinin size nasıl farklı hikâyeler anlattığını fark edeceksiniz. İşte bu farkındalık, “göz eğitimidir”.

Demo hesapta pratik yapmak hâlâ en güvenli yoldur. Başta gerçek piyasa koşullarında işlem pratiği yapmak için demo hesap açın dedik; bu sadece yeni başlayanlar için değil, stratejisini test eden profesyoneller için de geçerlidir. Her yeni fikir, önce risk almadan denenmelidir.

Ayrıca bir işlem günlüğü tutmak, gelişiminizi hızlandırır. Tarih, parite, strateji, duygu durumu, sonuç. Her işlem bir satırdır; ama toplamı, sizin kişisel rehberiniz olur. Birkaç hafta sonra tekrar okuduğunuzda, hatalarınızın birçoğu kendi kendine ortaya çıkar.

Bir diğer öneri: çevrenizdeki yatırımcılarla konuşun. Farklı bakış açıları, analiz kabiliyetinizi genişletir. Bazen başka birinin hatasından öğrenmek, kendi kaybınızdan daha ucuzdur.

Son olarak, dinlenmeyi unutmayın. Evet, bu da öğrenme sürecinin parçası. Sürekli ekran başında olmak, beynin karar kalitesini düşürür. Bazen hiçbir işlem yapmamak, en iyi işlemdir.

Sonuç: Veriye Dayalı Karar, Disiplinli Uygulama

Forex piyasası hızla değişir, ama prensipler sabit kalır. Başarılı yatırımcıların ortak noktası ne sihirli bir stratejidir ne de gizli bir gösterge. Hepsinin ortak paydası, teknik analiz nasıl yapılır sorusuna kendi disiplinli cevaplarını bulmuş olmalarıdır.

Teknik analiz, geleceği tahmin etme değil, olasılıkları yönetme aracıdır. Destek ve direnç bölgelerini tanımak, trendleri okumak, göstergeleri anlamlandırmakgibi. Bunların hepsi sürecin parçalarıdır. Ama süreci anlamlı kılan, onu tutarlı bir rutin hâline getirmektir.

Bugün öğrendiğiniz her kavram — bir formasyon, bir RSI dönüşü, bir Fibonacci seviyesi — zamanla içgüdüye dönüşür. Yeter ki sabırla çalışın, her grafiği bir öğretmen gibi görün.

Ve unutmayın: piyasayı kontrol edemezsiniz, ama karar biçiminizi kontrol edebilirsiniz. İşte gerçek ustalık oradadır.

Inline Question Image

Risk feragatnamesi: CFD'ler karmaşık enstrümanlar olup, kaldıraçtan dolayı hızla para kaybedilmesi gibi yüksek seviyede risk söz konusudur. CFD'lerin işleyişini ve para kaybetme riskini alma hususunu anlayıp anlamadığınızı gözden geçirmelisiniz. Kesinlikle kaybetmeyi göze alamadığınızdan fazla para yatırmayın. Profesyonel müşterilerin karşı karşıya kaldığı kayıplar, yatırılan parayı aşabilir. Lütfen risk uyarısı politikamızı okuyun ve tam olarak anlamadığınız hususlar varsa, bağımsız profesyonel tavsiye alın. Bu bilgiler, ABD ve OFAC (Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi) dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, belirli ülkelerde/bölgelerde ikâmet edenlere gönderilmek veya bu kişilerce kullanıma yönelik değildir ve bu amaç doğrultusunda hazırlanmamıştır. Şirket, yukarıda belirtilen ülke listesini kendi takdirine bağlı olarak değiştirme hakkını saklı tutar.

Join us on social media

image-11a753d2cdbb8308f3df95adc4aadeed53f34ce7-1024x1024-jpg
Ahmet Demir

Ahmet Demir, mühendislik geçmişini küresel piyasalara ve yatırıma olan derin ilgisiyle birleştiriyor. Problem çözme ve veri analiziyle olan ilgisi, onu ticaret dünyasını keşfetmeye doğal olarak yönlendirdi ve burada son beş yılını pratik stratejiler ve içgörüler geliştirerek geçirdi. Yazıları aracılığıyla, Ahmet karmaşık finansal fikirleri açık ve uygulanabilir bilgilere dönüştürmeyi amaçlıyor. Misyonu, diğerlerini ticarete güvenle ve bilinçli bir zihniyetle yaklaşmaya ilham vermektir.

24/7 Live Chat